
Banka hesap dökümleri, modern hukuki uyuşmazlıklarda, özellikle boşanma ve ceza davalarında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için büyük öneme sahip finansal verilerdir. Bu dökümler, bireylerin ekonomik hayatlarına dair somut bir resim sunarak iddiaların ispatlanmasında delil olarak kullanılır.
Finansal hareketlerin somut kaydı olan banka hesap dökümleri, uyuşmazlığın niteliğine göre kesin delil veya güçlü bir karine olarak kabul edilebilir. Ancak bu verilerin davada delil olarak kullanılabilmesi için hukuka uygun şekilde elde edilmeleri gerekir.
Türk hukukunda, bir delilin mahkeme önünde kullanılabilmesi için hukuka aykırı yollarla elde edilmemiş olmalıdır. Hukuka uygun delil ilkesi, hem 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hem de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında kesin bir kuraldır.
Banka hesap dökümü delil olarak sunulacaksa, bu verilerin kişilerin rızası dışında veya yasal dayanağı olmadan (örneğin izinsiz ve gizlice) temin edilmesi durumunda mahkemece delil olarak kabul edilmeyecektir. Bu nedenle, banka kayıtları kural olarak ancak yasal yollarla talep edilebilir.
Davada banka hesap dökümü delil olarak kullanılmak istendiğinde, kişinin kendisi haricindeki hesaplar için bankadan doğrudan talep yapılması mümkün değildir. Bu verilerin elde edilmesi, Hukuk davalarında (özellikle boşanma davalarında) mahkeme müzekkeresi aracılığıyla, ceza soruşturma veya kovuşturmalarında ise savcılık veya sulh ceza hâkimliği/ceza mahkemesi kararı ile mümkün olmaktadır. Mahkeme veya savcılık, ilgili bankaya resmi yazı göndererek, talep edilen kişi ve döneme ait hesap hareketlerinin mahkemeye sunulmasını ister.
Boşanma davalarında banka hesap dökümleri, özellikle eşler arasındaki ekonomik durumu, malvarlığı hareketlerini ve eşlerin birbirine karşı olan mali yükümlülüklerini belirleme konusunda önem taşımaktadır.
Evlilik birliği içerisinde edinilen malvarlıklarında eşlerin ekonomik katkılarının belirlenmesi, mal rejiminin tasfiyesi davalarının ana konusudur. Mal rejimi ispatı sürecinde, banka dökümleri, hangi malın hangi tarihte, hangi eşin kişisel parasıyla (örneğin evlilik öncesi birikimle) veya hangi eşin edinilmiş malıyla alındığını göstermede en somut araçtır. Hesap hareketleri, bir eşin diğerine ait malvarlığına katkısını veya bir malın değerinin artmasına yönelik harcamalarını ispatlamak için kullanılır.
Boşanma davalarında yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası belirlenirken eşlerin mevcut ve potansiyel gelirlerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi zorunludur.
Nafaka gelir tespiti için banka hesap dökümleri, maaş ödemeleri, düzenli kira gelirleri, ticari faaliyetlerden elde edilen paralar gibi tüm finansal akışları ortaya koyarak kişinin gerçek ekonomik durumunu belirler.
Bu sayede nafaka miktarı belirlenirken somut verilere göre karar verilmiş olur.
Ceza yargılamasında banka hesap dökümleri, bir suçun maddi ve manevi unsurlarının ispatı, suçtan elde edilen gelirin tespiti ve şüpheli/sanığın finansal ilişkilerinin ortaya çıkarılması için en güçlü soruşturma araçlarından biridir.
Bazı suçlar bakımından banka hesap hareketlerinin incelenmesi, suçu doğrudan açığa çıkaracak bir delil niteliği taşıyor olabilir. Dolayısıyla kara para aklama, zimmet, rüşvet ve nitelikli dolandırıcılık gibi suçlarda banka hesap dökümleri önemli bir kaynaktır. Bu dökümler ile birlikte para transferlerinin zamanı, miktarı ve alıcı/gönderici bilgileri, suç teşkil eden işlemin tespiti belirlenebilir.
Ceza soruşturmalarında banka hesap dökümü delili, genellikle HTS (telefon görüşme trafiği) ve internet log kayıtları gibi diğer dijital delillerle birlikte değerlendirilir. Bu birlikte değerlendirme sonucunda, suçun işlendiği iddia edilen zaman diliminde şüpheli ve diğer ilgililerin hem fiziksel ve iletişimsel konumlarını hem de finansal hareketlerini eşleştirerek aralarındaki ilişkiyi ve suç zincirini somutlaştırır.
Banka hesap dökümleri, kişisel verilerin en hassaslarından biri olup, bu verilerin hukuki süreçlerde kullanılması, özel hayatın gizliliği ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri ile sıkı sıkıya sınırlanmıştır.
Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile korunan özel hayatın gizliliği, banka hesap dökümlerinin gelişi güzel istenmesini ve kullanılmasını engeller. Bu veriler, ancak uyuşmazlığın çözümü için zorunlu olduğu ölçüde ve ölçülülük ilkesine uyularak talep edilebilir. Mahkeme veya savcılık, somut bir iddia ile bağlantılı olduğu düşünülen dönem ve hesaplar için talepte bulunabilir.
Mahkeme tarafından talep edilen hesap dökümlerinin tamamı, dava dosyasındaki herkesin erişimine açılmaz. Yargılamanın gerektirdiği durumlarda, özel hayatın gizliliğini korumak amacıyla banka kayıtlarında alıcı veya gönderici isimleri veya işlem amaçları maskelenerek sunulabilir.
Hukuki uyuşmazlıkların karmaşık finansal yapısının, banka dökümlerinin doğru bir şekilde analiz edilebilmesi için bu konuda uzman bilirkişilerden destek alınır.
Mahkemeler, banka dökümlerini kendi başına yorumlamakta zorlandığında, finansal analiz yapabilecek bilirkişilerden rapor ister. Bilirkişi finans analizi ile hesap dökümündeki binlerce hareket, krediler, borçlar, maaş, kira, yatırım ve kişisel harcama gibi kategorilere ayrılarak sınıflandırılır.
Özellikle boşanma davalarındaki mal rejimi tasfiyesi ve ceza davalarındaki aklama iddialarında, bir kişinin gerçek gelirini gizlemesi veya gelir akışını karmaşıklaştırması söz konusu olabilir. Bilirkişi incelemesi, banka hesap dökümlerindeki örtülü kazanç (beyan edilmeyen gelir) ve olağan dışı nakit akışını tespit ederek, kişinin gerçek mali durumunu veya yasa dışı faaliyetlerini ortaya çıkarabilir.
Banka hesap dökümlerinin delil olarak sunulması sürecinde yapılan usul hataları, bu önemli delilin mahkemece dikkate alınmamasına, hatta reddedilmesine yol açabilir.
Bir tarafın, diğer eşin banka şifresini veya e-Devlet şifresini yasa dışı yollarla ele geçirerek elde ettiği hesap dökümü çıktıları, hukuka uygun delil ilkesini ihlal eder. Bu çıktılar, hukuka aykırı yollarla elde edilmiş sayıldığı için mahkeme tarafından delil olarak reddilecektir. Hatta şifre çalma veya yasa dışı veri elde etme eylemi ayrı bir ceza soruşturmasına da konu olabilir.
Mahkemeye sunulan banka hesap dökümü delillerinin, ispatlanmak istenen iddiayı desteklemesi için ilgili dönemi ve ilgili tüm hesapları kapsaması gerekir. Örneğin, bir eşin mal edinme iddiasını ispatlamak için sadece o yılın bir ayına ait dökümlerin sunulması veya kişinin diğer bankalardaki hesaplarının gizlenmesi, eksik dönem–eksik banka hatasına yol açar. Bu durum, sunulan delilin güvenilirliğini zedeler ve maddi gerçeği tam olarak yansıtmadığı gerekçesiyle mahkeme kararını etkileyebilir. Bu nedenle mahkemenin, müzekkere ile mümkünse davanın konusuna uygun geniş bir zaman dilimini ve ilgili tüm finansal kurumları kapsaması esastır.