Diğer Makaleler

Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Polis Çevirmesinden Kaçma Suçu

Suçun Tanımı ve Hukuki Dayanak

Polis kontrol noktasında dur ihtarına uymama, halk arasında "çevirmeden kaçma cezası" olarak bilinse de, hukuki dayanağını öncelikli olarak Karayolları Trafik Kanunu ve Kabahatler Kanunu'ndan almaktadır.

Bu fiil, doğrudan Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) özel bir suç olarak düzenlenmemiştir. Ancak, durumun niteliğine ve sonucuna göre farklı hukuki yaptırımlar doğurur:

  1. Kabahatler Kanunu Kapsamında Değerlendirilmesi

Trafik ekiplerinin yasal olarak yetkili olduğu durumlarda verdiği "Dur" veya "Durdur" işaretine uymamak, genellikle Karayolları Trafik Kanunu'nun 47. maddesi ve buna bağlı olarak Kabahatler Kanunu çerçevesinde değerlendirilen bir idari para cezası gerektiren fiildir.

  1. Türk Ceza Kanunu Kapsamında Değerlendirilmesi (Direnme Suçu)

Eğer sürücü, "Dur" ihtarına uymamakla kalmayıp, durdurulmak istendiği sırada cebir veya tehdit kullanarak görevli memura karşı koyarsa, bu eylem Türk Ceza Kanunu'nun 265. maddesinde düzenlenen "Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu"nu oluşturabilir.

H3: Karayolları Trafik Kanunu ve CMK İlişkisi

Karayolları Trafik Kanunu ve CMK ilişkisi, ihtara uymama (çevirmeden kaçma) eyleminin hem idari hem de ceza yargılaması boyutunu anlamak için kritik öneme sahiptir. Karayolları Trafik Kanunu (KTK), olayın temelini oluşturan idari düzenlemeleri içerirken, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ise olayın bir suça dönüşmesi halinde (örneğin Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu) izlenecek ceza soruşturması ve kovuşturması prosedürlerini belirler.

“Dur” İhtarının Hukuki Niteliği ve Görevli Kolluk

"Dur" ihtarı, görevli trafik kolluğunun (Polis veya Jandarma), kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak, trafik denetimini yapmak amacıyla sürücülere yönelttiği, yasal bir emir niteliği taşıyan tek taraflı bir idari işlemdir. Bu ihtar, hukuki yetkiye dayandığı için buna uyulmaması, yaptırımı beraberinde getirir.

“Dur” İhtarının Hukuki Niteliği

  • Kanuni Yetkiye Dayalı Emir: İhtar, keyfi bir talep değil; Karayolları Trafik Kanunu'nun (KTK) verdiği yetkiye (özellikle denetim yetkisine) dayanarak verilir. Bu nedenle, sürücülerin bu ihtara uyma yasal bir yükümlülüğü vardır.
  • Somut İdari İşlem: İhtarın verilmesi, o an için sürücünün hareket özgürlüğünü denetim amacıyla geçici olarak kısıtlayan, somut ve bireysel bir idari işlem niteliğindedir.
  • Hukuki Sonuç Doğurma: Bu ihtara uyulmaması, doğrudan KTK'nın 47. maddesine aykırılık teşkil eder ve Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası yaptırımını doğurur.

İhlalin İdari Sonuçları

"Dur" ihtarına uymama eylemi, KTK'nın ilgili maddesi uyarınca idari para cezası gerektiren bir kabahat olarak kabul edilir.

İdari para cezasına ek olarak, sürücülerin trafik güvenliğini tehlikeye atan bu ihlali nedeniyle sürücü belgesine ceza puanı da işlenir. Trafik ihlalleri, sürücülerin siciline belirli puanlar olarak kaydedilir. Bir yıl içinde toplam 100 ceza puanını dolduran sürücülerin belgeleri belirli sürelerle geri alınır. Her ne kadar sadece ihtara uymama tek başına ehliyetin kalıcı olarak geri alınmasına yol açmasa da, bu fiil genellikle alkollü araç kullanma, uyuşturucu etkisindeyken araç kullanma veya tehlikeli araç kullanma gibi daha ciddi suçların önlenmesi amacıyla yapılan denetimler sırasında gerçekleşir. Eğer sürücü çevirmeden kaçarken durdurulursa ve yapılan denetimde alkol/uyuşturucu kullandığı tespit edilirse, asıl idari yaptırım (örneğin ehliyetin altı ay, iki yıl veya daha uzun süreyle geri alınması) bu daha ciddi ihlalden dolayı uygulanır. Bu durumda "Dur" ihtarına uymama cezası, mevcut büyük ihlalin cezasına ek olarak uygulanır.

İdari Para Cezası ve Ehliyet Puanı

Polis kontrol noktasında verilen "Dur" ihtarına uymamanın en yaygın sonuçları idari alanda ortaya çıkar; bu fiil, Karayolları Trafik Kanunu (KTK) uyarınca idari para cezası gerektiren bir kabahat olarak kabul edilir. Bu ceza, trafik ekipleri tarafından doğrudan düzenlenir ve idari para cezası itiraz yolu olarak Sulh Ceza Hâkimliği gösterilmiştir. Para cezasına ek olarak, sürücünün trafik siciline ceza puanı da işlenir. Bu puanlar, sürücünün bir yıl içinde toplam 100 puana ulaşması halinde, sürücü belgesinin geçici olarak (tekrarında kalıcı olarak) geri alınmasına neden olarak en temel hak olan araç kullanma yetkisini ciddi şekilde tehdit eden bir idari tedbirdir.

Trafikten Men ve Ruhsat İşlemleri

"Dur" ihtarına uymayarak çevirmeden kaçma eylemi, doğrudan trafikten men nedeni olmamakla birlikte, bu eylem genellikle trafikten men kararına yol açan daha ağır ihlallerin tespit edilmesi amacıyla denetim yapıldığı için önem taşır. Eğer kaçma eylemi sonucunda araç durdurulur ve yapılan kontrollerde aracın muayenesinin süresi dolmuşsa, zorunlu mali sorumluluk sigortası yoksa, ya da araçta teknik güvenliği tehlikeye atan eksiklikler varsa, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca trafikten men koşulları oluştuğu kabul edilir. Trafikten men, aracın trafiğe çıkmasının yasaklanması ve otoparka çekilmesi anlamına gelir. Ayrıca, aracın ruhsatına (tescil belgesine) el konulması ve tescil işlemleriyle ilgili aksaklıkların giderilmesi için belirli bir süre verilmesi gibi idari işlemler de bu denetimler sırasında uygulanabilir.

İhlalin Cezai Sonuçları

Polis ihtarına uymama eylemi, sadece idari para cezası ve ehliyet puanı ile sınırlı kalmayıp, bazı durumlarda ciddi ceza hukuku sonuçları doğurabilir. Sürücü, "Dur" ihtarına uyma yükümlülüğünü ihlal ettikten sonra durdurulmak istendiği sırada görevli memura karşı cebir veya tehdit kullanırsa ya da kaçma eylemini memurun görevini yapmasını engellemeye yönelik bir eylemle birleştirirse, bu durum Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 265. maddesinde düzenlenen "Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu"nu oluşturur. Bu suçun yaptırımı, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıdır ve yargılaması, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre Asliye Ceza Mahkemesinde yapılır. Ayrıca, kaçma esnasında trafik güvenliğini tehlikeye atma veya üçüncü kişilere zarar verme gibi (mala zarar verme, taksirle yaralama gibi) ek suçlar oluşursa, faile bu suçlardan dolayı da ayrıca ceza verilebilir. Bu nedenle, çevirmeden kaçma eyleminin ceza hukuku boyutu, idari yaptırımlara kıyasla çok daha ağır ve ciddi sonuçlar taşır.

Görevli Memura Direnme/Engelleme İle Ayrım

Polis kontrol noktasında "Dur" ihtarına uymama eylemi ile görevli memura direnme ayrımı, hukuki yaptırımın idari mi yoksa cezai mi olacağını belirleyen temel noktadır. Salt ihtara uymamak, yani sadece aracı durdurmayıp kaçmak, Karayolları Trafik Kanunu kapsamında kalan ve yalnızca idari para cezası ile sonuçlanan bir kabahattir. Oysa bu eylemin Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamına girmesi için, sürücünün kaçma eylemini durdurulmak istendiği sırada görevli memura karşı cebir (fiziksel güç) veya tehdit kullanarak gerçekleştirmesi, yani memurun yasal görevini yapmasını aktif olarak engellemesi gerekir.

Kaçmanın Tehlikeye Sokma Suçuyla Kesişimi

Polis ihtarına uymayarak kontrol noktasından kaçma eylemi, genellikle sürücünün panik veya yakalanma korkusuyla trafik kurallarını göz ardı etmesine neden olduğu için, Türk Ceza Kanunu'nun 179. maddesinde düzenlenen "Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu" ile kesişebilir. Sürücü, dur ihtarına uymadığı sırada, aracı hız limitlerinin çok üzerinde kullanmak, ters yöne girmek, kırmızı ışıkta geçmek veya diğer araç ve yayaların hayatını tehlikeye atacak manevralar yapmak gibi eylemlerde bulunursa, sırf kaçma kastıyla hareket etse bile, bu eylemleri nedeniyle TCK m. 179'dan cezai sorumluluğu doğar.

Deliller ve İspat Yöntemleri

Polis "Dur" ihtarına uymama eyleminin ispatında birincil delil, olay yerinde görevli memur tarafından tanzim edilen ve aksi ispatlanana kadar geçerli olan olay tespit tutanağıdır. Eylemin ceza hukuku kapsamına girmesi (direnme suçu) durumunda ise, tutanağa ek olarak güvenlik ve KGYS kamera kayıtları, olay yerindeki tanık beyanları ve görevli memurların tanıklığı hayati önem taşır.

Kamera, Tutanak ve Tanık Beyanlarının Önemi

"Dur" ihtarına uymama eyleminin ispatında birincil delil olay tespit tutanağıdır. Bu tutanağın yanı sıra, eylemin cezai bir suça dönüşüp dönüşmediğini kesinleştirmek için KGYS/güvenlik kamerası kayıtları ve görevli memurların ile varsa üçüncü kişilerin tanık beyanları kritik öneme sahiptir; bu deliller, eylemin hukuki niteliğini belirleyen temel ispat vasıtalarıdır.

Savunmada Hız, Mesafe ve Görünürlük İddiaları

Polis ihtarına uymama suçlamalarına karşı savunma yapılırken, eylemin kasıtlı olmadığını kanıtlamak amacıyla sıklıkla hız, mesafe ve görünürlük argümanları kullanılır. Sürücü, kontrol noktasına yüksek hızla yaklaştığı için memuru ve ihtarı geç fark ettiğini, dolayısıyla güvenli duruş için yeterli mesafenin kalmadığını ileri sürebilir; bu durum, kusuru taksirli hale getirerek cezai sorumluluğu azaltmayı amaçlar. Ayrıca, yetersiz ışıklandırma veya olumsuz hava şartları nedeniyle memurun dur işaretinin görünürlüğünün düşük olduğu iddiası, ihtara uymama kusurunun kolluk kuvvetinin eksik uygulamasından kaynaklandığını göstererek sorumluluğu tamamen ortadan kaldırabilir veya önemli ölçüde hafifletebilir.

İtiraz ve Başvuru Yolları

Polis ihtarına uymama fiili sonucu uygulanan yaptırımlara karşı başvurulacak kanuni yollar, yaptırımın niteliğine göre değişir. Kesilen idari para cezasına ve ceza puanına karşı, cezanın tebliğ tarihinden itibaren belirli bir süre içinde yetkili Sulh Ceza Hâkimliğine yazılı bir dilekçe ile itiraz edilmelidir. Ancak, eylem Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu gibi cezai bir fiile dönüşmüşse, savunma süreci Cumhuriyet Savcılığı soruşturması ile başlar ve dava, Asliye Ceza Mahkemesinde görülür; bu durumda mahkeme kararlarına karşı İstinaf ve Temyiz yolu açıktır.

İdari Para Cezasına İtiraz Süresi ve Merci

Polis kontrol noktasında "Dur" ihtarına uymama nedeniyle düzenlenen idari para cezasına itiraz için belirlenen süre, cezanın kişiye tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gündür ve bu süre, aşıldığı takdirde itirazın reddedilmesine yol açan hak düşürücü bir süredir. İtirazın yapılacağı yetkili merci ise, ceza tutanağının düzenlendiği yerdeki veya sürücünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliği'dir. Sürücüler, bu hâkimliğe yazılı bir dilekçe ile başvurarak, özellikle görünürlük kusuru veya mesafenin yetersizliği gibisavunma iddialarını ileri sürebilirler.

Ceza Davasında Beraat/Mahkûmiyet Ölçütleri

Ceza davasında, sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi için, toplanan tüm delillerle birlikte isnat edilen suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir vicdani kanaate ulaşılması şarttır; bu, özellikle Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunda cebir veya tehdit gibi yasal unsurların ve kasıt unsurunun kesin delillerle ispatlanmasını gerektirir. Buna karşılık, mahkeme sanığın suçu işlediği konusunda makul bir şüpheyi yenemezse veya suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılırsa, ceza hukukunun temel ilkesi olan "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği beraat kararı vermek zorundadır.

Sık Yapılan Hatalar ve Pratik Öneriler

"Dur" ihtarına uymama durumunda yapılan en büyük hata, basit kaçışın aktif direnme ile cezai suça dönüşmesine izin vermektir. Cezai sonuçları önlemek için aracı hemen ve güvenli bir şekilde durdurmak ve memurla tartışmaya girmemek esastır. Ayrıca, kesilen idari para cezasına karşı 15 günlük yasal süre içinde Sulh Ceza Hâkimliği'ne mutlaka itiraz edilmelidir; bu süreçlerde hukuki destek almak hak kaybını önler.

Tutanaksız/Eksik Tebligata Dayanma Hatası

Polis ihtarına uymama fiili nedeniyle kesilen idari para cezalarına itirazda, sürücüler genellikle cezanın hukuki geçerliliğini zedeleyen tutanak ve tebligat hatalarına odaklanır. İdari yaptırımın yasal dayanağı

olan Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı'nda imza, yer veya ihlal maddesi gibi temel unsurların eksik veya hatalı olması, cezanın iptaline yol açabilir. Ayrıca, cezanın tahsil edilebilir ve itiraz süresinin başlayabilir olması için, kararın Tebligat Kanunu'na uygun olarak usulüne göre tebliğ edilmesi şarttır; eksik veya usulsüz tebligat durumları, itiraz süresi dolsa bile cezanın hukuki geçerliliğini sakatlayarak itiraz yolunu yeniden açabilir.

Avukatsız Savunmanın Doğurduğu Riskler

Polis ihtarına uymama eyleminin cezai bir suça dönüşme riski olduğunda, avukatsız savunma yapmak ciddi riskler doğurur. Hukuki bilgi ve usul eksikliği nedeniyle, 15 günlük itiraz süresi gibi kritik yasal süreler kaçırılabilir veya idari kabahat ile hapis cezası gerektiren suç arasındaki hukuki ayrım doğru yapılamayabilir. Ayrıca, avukatsız sanıklar, tutanaklardaki çelişkiler veya lehe olabilecek kamera/tanık delillerindeki usul hatalarını tespit edemez, bu da hukuki hak kaybına ve gereğinden daha ağır bir yaptırımla (hapis cezası) karşılaşma riskini önemli ölçüde artırır.

Şimdi ara