
Ceza muhakemesinde uzlaştırma, taraflar arasında uyuşmazlığı yargılamaya taşımadan çözme imkanı sunan önemli bir alternatif yöntemdir.
Bu kurum, özellikle soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda öncelikli olarak uygulanmaktadır. Mağdur ile şüpheli/sanığın karşılıklı anlaşması hâlinde dava açılmadan gündemden düşebilmektedir.
Uzlaştırmanın temel amacı; yargılama masraflarının artırılmadan toplumsal barışın sağlanması, mağdurun tatmin edilmesi ve failin topluma yeniden kazandırılmasıdır.
Uzlaştırmaya tabi suçlar kanunda tek tek sayılmıştır. Şikâyete bağlı suçlar uzlaştırmanın doğal alanını oluşturmakla birlikte, bazı suçlar şikâyet şartı aranmaksızın da bu kapsama alınmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 253/1-b şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın uzlaştırmaya tabi olabilecek suçları düzenlemektedir.
CMK m. 253/1-b’ye göre şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan aşağıdaki suçlarda şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur.
Uzlaştırmanın uygulanmasında taraf iradesi esastır, bu nedenle çoğu durumda süreç isteğe bağlıdır. Ancak savcılık, uzlaştırmaya tabi bir suçun soruşturulmasında uzlaştırmayı re’sen teklif etmek zorundadır. Taraflar kabul etmediği sürece zorla uzlaştırma yapılamaz.
Dolayısıyla zorunlu olan tek unsur, savcılığın teklifi ile sürecin başlatılmasıdır; isteğe bağlı olan ise tarafların bu teklifi kabul edip etmeme özgürlüğüdür.
Uzlaştırma süreci, taraflara resmi bir bildirim yapılmasıyla başlar. Savcılık veya uzlaştırma bürosu, şüpheli ve mağdura sürecin kapsamını, haklarını, teklifin sonuçlarını ayrıntılı biçimde anlatır. Bu bildirim yalnızca bir formalite değildir; çünkü uzlaştırma iradesinin geçerli olması için tarafların bilgilendirilmiş rıza göstermesi zorunludur.
Taraflara yapılan bilgilendirmede uzlaştırmanın hukuki etkileri, telafi edici edim türleri, sürenin nasıl işleyeceği ve uzlaştırma reddi hâlinde soruşturma ve kovuşturma sürecinin nasıl devam edeceği detaylıca anlatılır.
Uzlaştırma teklifi yapıldığında belirli bir süre işlemeye başlar. Taraf bu süre içinde cevap vermezse teklif zımnen reddedilmiş sayılır ve “uzlaştırma süresi” sona ermiş olur.
Süre geçtikten sonra uzlaştırma yoluna gidilemez; savcılık dosyayı soruşturmaya devam eder ve delilleri toplayarak karar verir.
Kovuşturma aşamasında ise mahkeme yargılamayı durdurmaz; uzlaşma ancak erken aşamada mümkün olur.
Uzlaştırma teklifi reddedilmişse süreç artık klasik ceza muhakemesi sistemine göre işler. Tarafların ret kararı, savcılık veya mahkeme açısından bağlayıcıdır ve uzlaştırma yolu kapanır.
Ret sonrasında savcılık, dosyayı soruşturmaya kaldığı yerden devam ettirir.
Bu aşamada;
Kovuşturma aşamasına geçilmişse mahkeme normal yargılama sürecine girer ve uzlaştırmanın reddi nedeniyle herhangi bir duraksama yaşanmaz. Yani artık dosya tamamen yargı mercilerinin takdirine bırakılmış olur.
Uzlaştırmanın reddi sanığın hem lehine hem de aleyhine sonuçlar doğurabilmektedir. Ancak çoğu dosyada uzlaşma yapılsaydı cezada indirim ihtimali gündeme gelecek, şüpheli ceza almadan dosya kapanacak ve adli sicil kaydı oluşmayacaktı. Bu avantajların kaybedilmesi sanık açısından önemli bir risk oluşturur. Mağdur yönünden bakıldığında ise uzlaştırma yapılmaması, failin yargılanmasını ve daha güçlü bir yaptırım uygulanmasını sağlayabilir.
Kısacası reddin sonuçları hem sanık hem de mağdur bakımından somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Uzlaşma sağlanamadığından dosya artık klasik yargılama sürecine girer.
Uzlaştırma aşamasında değerlendirilmesi gerekmeyen deliller, ret kararından sonra büyük önem taşır. Şüpheli lehine veya aleyhine olan tanık ifadeleri, adli raporlar, kamera kayıtları veya dijital deliller yargılamanın sonucunu belirleyebilir. Bu aşamada kişilerin avukat desteğine başvurması sürecin takibi açısından önem taşımaktadır.
Uzlaştırma yapılması hâlinde şüpheli çoğu zaman ceza almadan süreci tamamlar; hatta bazı dosyalarda özür, bağış, zararın giderilmesi gibi edimlerle dosya tamamen kapanır.
Reddin ardından ise ceza tehdidi büyür. Somut olayda başka etkenler olması halinde cezada indirim elbette söz konusu olabilir fakat bunlar uzlaştırmanın sağlayabileceği avantajlar kadar güçlü olmayan etkenler olacaktır.
Uzlaştırmanın reddi ile taraflar hem ekonomik açıdan hem de zaman bakımından daha ağır bir sürece girmiş olur.
Ret ile beraber klasik yargılama süreci işleyeceğinden; maliyet bakımından mahkeme masrafları söz konusu olacaktır, zaman bakımından ise uyuşmazlık uzlaşmaya varılması halinde süreceğinden çok daha uzun bir süre içinde çözümlenecektir.
Uzlaşma yapılsaydı taraflar masrafsız veya çok düşük giderlerle dosyayı kapatabilecekken, uzlaştırma reddi sonrası yargılama giderleri taraflara yükletilebilecektir.
HAGB kararı verilebilmesi için failin mağdurun zararını gidermiş olması mahkemeler tarafından güçlü bir olumlu kriter olarak kabul edilir. Uzlaşma sağlanmış olsaydı zarar giderileceğinden HAGB kararı çok daha kolay alınabilirken, uzlaştırma reddi sonrası bu ihtimal daralabilir. Fail lehine bir seçenek olan HAGB’nin zayıflaması, ret kararının en önemli olumsuz sonuçları arasındadır.
Uzlaştırma reddi hukuki ve stratejik bir karardır. Her dosya aynı değildir; bazı dosyalarda uzlaşma en makul çözümken, bazılarında yargılamaya devam etmek daha avantajlı olabilir.
Uzlaştırmada tarafların üzerinde anlaştığı pek çok telafi edici edim türü bulunur.
Bunlar arasında;
gibi seçenekler vardır.
Bu edimler, mağdur bakımından telafi edici edimler olarak sayılabilirler. Failin de ceza almadan süreci bitirmesini sağlarlar.
Bazı dosyalarda deliller yetersizdir, suçun unsurları oluşmamıştır veya fail hakkında şüphe sebepleri bulunmaktadır. Böyle durumlarda sanığın uzlaştırma reddi lehine olabilir; çünkü beraat ihtimali gerçek ve güçlüdür. Mağdur açısından da bazen tazminat veya yaptırım beklentisi uzlaşmadan daha güçlü olabilir. Bu nedenle ret kararı değerlendirilirken dosyanın içeriği, delillerin gücü, tanıkların beyanı ve hukuki strateji bir bütün olarak analiz edilmelidir.
Kısacası bu ihtimale net bir cevap verilebilmesi için somut olay incelenmelidir.